related Translations

• endişe (n.)
  توتر
  more ...
• gerginleşmek (v.)
  توتر
  more ...
• gerilim (n.)
  توتر
  more ...
• gerginlik
  تَوَتُّر
  more ...
• stres
  تَوَتُّر
  more ...
• asabı bozulmak
  توتَر عصبي
  more ...
• ikili ilişkilerde gerginlik
  توتر العلاقات الثنائية
  more ...
• gerginliğin azaltılması
  تخفيف حدة التوتر
  more ...
• muntazam (adj.)
  سوي
  more ...
• çözmek (v.)
  سوى
  more ...
• doğrultmak (v.)
  سوى
  more ...
• eşitlemek (v.)
  سوى
  more ...
• doğrulmak (v.)
  سوى
  more ...
• düzleştirmek (v.)
  سوى
  more ...
• beraber (adv.)
  سوي
  more ...
• dışında
  سِوى
  more ...
• gayri
  سِوَى
  more ...
• normal
  سَوِىّ
  more ...
• ki (adv.)
  سوى
  more ...
• başka (adj.)
  سوى
  more ...
• normal (adj.)
  سوي
  more ...
• dizmek (v.)
  سوى
  more ...
• bar (adv.)
  سوى
  more ...
• ayarlamak (v.)
  سوى
  more ...
• yönetmek (v.)
  سوى
  more ...
• birlikte (adv.)
  سوي
  more ...
• olağan (adj.)
  سوي
  more ...
• halletmek (v.)
  سوى
  more ...
• tesviye etmek
  سَوَّى {[ِ تَسْوِيَة]}
  more ...
• düzeltmek (v.)
  سوى
  more ...

Examples

• O adamın stresten başka yapacak neyi var?
  و ما الذي لدى الفتى سوى التوتر؟
• O adamın endişelenmekten başka yapacak neyi var?
  و ما الذي لدى الفتى سوى التوتر؟
• Aslında bu parti herkesi bir araya getirip... ...gerginliğe son vermek için ilk adım olabilir.
  في الحقيقة، هذه الحفلة يمكن أن تكون الخطوة الأولى في جمع الجميع سوية وإنهاء التوتر
• "Neden bir kadın örnek almaz bir erkeği? "çünkü erkekler çok iyi huylu kibar ve dost canlısı
  هم ليسوا سوى مسببات للغضب ، التوتر " التردد ، الحذر " الإرباك، الغيظ " الجنون ، السحر "